2023 yılında gerçekleştirdiği 3 milyon 663 bin ton un ihracatıyla tüm vakitlerin dünya tarihindeki en çok un ihracatını gerçekleştirerek 10 yıldır üst üste dünya un ihracat şampiyonu olan bölüm, yıl sonu ihracat amacını 3,5 milyon ton olarak revize etti. Yılın birinci yarısında yıl sonu için 4 milyon ton un ihracatı maksadı belirleyen bölüm, buğdayda ithalat yasağıyla birlikte un ihracatında yaşanan düşüşle birlikte yıl sonu için 3,5 milyon ton ihracata odaklandı. Yılı tekrar şampiyon olarak kapatacaklarını söz eden IAOM Avrasya Lideri Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Mayısta yerli hasatın gelmesiyle birlikte hoş bir 6 aylık periyot geçirdik. TÜİK’in varsayımlarına nazaran 21 milyon ton buğday hasadıyla birlikte buğday ithalat yasağının devreye girmesiyle un ihracat sayılarında düşüş yaşamaya başladık. Ağustos ayında geçtiğimiz yılın birebir ayına nazaran yüzde 40’lık, geçtiğimiz yılın ocak-ağustos devrine nazaran de yüzde 2’lik bir düşüş yaşadık. Uygulama 15 Ekim’e kadar devam edecek. 15 Ekim’de yasağın kalkmasıyla birlikte yaşadığımız düşüşü müspete çevirerek yılı 3,5 milyon tonla kapatmaya hedeflendik” dedi. İthalat yasağının uygulamaya girdiği 3 aylık periyotta en büyük üç pazar Irak, Yemen ve Sudan’da pazar kayıplarının yaşandığına dikkat çeken Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Buğday fiyatlarına baktığımız vakit Türkiye’deki fiyatlar, dünya piyasasından yüzde 35-40 oranında yüksek. Bu da rekabet gücümüzü zayıflatıyor. 15 Ekim’den sonra yasağın kalkmasıyla birlikte ihracatçıya dünya fiyatları üzerinden buğday temin edilerek rekabetçilik geri kazanılabilir ve bu formda ihracatta yükselişe geçilebilir. Böylelikle acilen pazar kayıplarını tekrar kazanabiliriz. Yasağın devam etmesi durumunda ise kaybettiğimiz pazarları kazanmamız birkaç yılımızı bulabilir. Lakin geçtiğimiz yıllarda da bu uygulama yapılıyordu. Yani 15 Ekim’den sonra yasağın kalkacağını öngörüyoruz” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’nin açık orta farkla dünya ihracat şampiyonu olduğunu kelamlarına ekleyen IAOM Avrasya Lideri Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Dünyada en büyük ikinci ihracatçı ülke Kazakistan lakin o bizim rakibimiz değil. Zira yalnızca etraf ülkelere ihracat gerçekleştiriyor. Litvanya, Estonya, Almanya, Fransa, Ukrayna ve Rusya asıl rakip ülkeler. Karadeniz ülkeleri buğday üretimlerini artırıyorlar ve şayet endüstrilerini geliştirirlerse önemli rakibimiz olabilirler. Ukrayna-Rusya savaşı bu ihtimali biraz ortadan kaldırsa da Rusya’da bir hareketlenme gözlemliyoruz. Yeniden Mısır’ın lojistik avantajı da güçlü olduğumuz Sudan, Yemen üzere pazarlara süratlice ulaşmasını sağlıyor” dedi.
Dünyanın ve Türkiye’nin en çok konuştuğu hususlardan birinin iklim krizi olduğunu ve iklim krizinin de direkt besin fiyatlarını tetiklediğini belirten Dr. Eren Günhan Ulusoy, “Şu anda besin ve tahıl fiyatları pandemi öncesi düzeye geldi. Ülkemiz de uygun bir dönem geçirdi. TÜİK buğdayda başta 21 milyon ton beklentiyi, 20 milyon ton olarak revize edecek ve bu da Türkiye ortalaması bir sayı. İklim değişikliği 20 yıldır dünyanın gündeminde ve artık hayatımızın içinde. Meteoroloji bilgilerine nazaran ocaktan beri hava sıcaklıkları olarak ortalamanın 3.8 C derece üzerindeyiz. Tahılın kalbi İç Anadolu kurak bir mevsim geçirdi. Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde yağışlar eksik. Sıcaklık tarımın bahtını belirliyor” açıklamalarında bulunurken, tohumdaki gelişmeler, su kaynaklarının hakikat kullanımı, akıllı tarım uygulamaları ve yapay zekayla randımanın artığına dikkat çekiyor. Global iklim değişikliğiyle birlikte besindeki sürdürülebilirliği ve besinde tedarik zincirini gündeme taşımak üzere IAOM olarak 23-25 Eylül tarihleri ortasında Azerbaycan-Bakü’de “3. IAOM Avrasya Konferansı ve Sergisi”nde dal bir ortaya geliyor. Toplantının bu sefer Bakü olarak belirlenmesinin en büyük nedeni ise Bakü’nün Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Kontratı 29. Taraflar Konferansı (COP29)’na bu sene konut sahipliği yapması.